İlginizi Çekebilir
  1. Ana Sayfa
  2. Öğrenci, Staj ve Yeni Mezun
  3. Öğrencilere Tavsiyeler

Öğrencilere Tavsiyeler

featured


Geriye dönüp baktığımızda, hayatımızın “ İyi ki .. ” dediklerimiz ile ” Keşke..” lerimizden ibaret olduğunu görürüz. Ancak bu keşkeler için artık çok geçtir. Bundan sonra ” keşke ” dememenin ise tek bir yolu valdır. Yürüyeceğimiz yoldan daha önce geçmiş olanların ” iyi ki” ve ” keşke” lerini dikkate almak!

Bu yazımda, henüz yeni tamamlamış olduğum bir yolda, arkamdan gelen  arkadaşlarıma tavsiyelerde bulunmak istedim. Herkesin kendince doğruları yanlışları vardır. Birilerinin “iyi ki yapmışım ” dediği şeyler için bir başkası ” keşke yapmasaydım” diyebilir. Herkes kendisine farklı şartlarda, farklı yollar çizer. Benim söylediklerim başkalarına doğru gelmeyebilir; size de. Her söylenene inanmayın, kesin doğrudur demeyin. Ama size en yanlış gelen tavsiyeyi dahi,  tecrübelerin birikimi olduğunu unutmadan dikkate alın. Doğruyu bulmak için en doğru yol budur. Size ilk tavsiyem de budur, her zaman daha tecrübeli insanların tavsiyesi peşinde koşun.

“Nasıl iyi bir mühendis olunur ?”,  “İyi mühendis olmak için ne yapılmalıdır?” Öğrenci arkadaşların bu sorularıyla her türlü sektörel platformda çok karşılaşılıyor. Bende kendi tavsiyelerim ile cevap vermeye çalışacağım bu sorulara.

Bir hocamın dediği gibi Türkiye’de en zor iki meslekten birisini seçtik. Nedir bu meslekler? askerlik ve inşaat mühendisliği. Çünkü her iki meslekte de memleketin en eğitimsiz insanlarını yönetmek durumundasınızdır. İnsan hayatının sorumluluğunu aldığımızı düşünürsek mesleğimizin ciddiyeti çok daha açık şekilde görülüyor. Kimimiz gelecek garantisi için, kimimiz akraba çevrsi için, kimimiz ise benim gibi kampüsü güzel yerde olduğu için bu bölümü tercih ettik. Her ne olursa olsun, emin olun Türkiye’de en geniş sektörlerden birisi olan ve hakkını verdiğiniz sürece çok zevkli olan bir mesleğe adım attık.. Bu mesleği para için sevmeyin. Bu mesleği medeniyeti inşaa ettiğiniz için sevin. Gerisi zaten gelir…

Bu mesleği seçen öğrenci arkadaşları, bundan sonraki hayatlarını şekillendirebilecekleri, uzun ama bir o kadar kısa 4 sene bekliyor. Tabi bu N.Ş.A’da. Genel olanın dışında 3 olabileceği gibi 7-8 de olabiliyor.  Üniversitenin kaç senede bittiğinden çok nasıl bittiği önemlidir. Şimdi size 3.5 yıllık lisans eğitimimin ” iyi ki” ve  ” keşke” lerimden birşeyler paylaşmak istiyorum.

Öncelikle üniversitenizi çok iyi seçin. Şuan o kadar çok inşaat mühendisi mezun oluyor ki… Bu konuya pek girmek istemiyorum. ” Mezun olunan üniversitenin önemi “ adlı yazımda bu konuyu uzun uzun anlattım. Unutmayın nasıl bir mühendis olacağınız nasıl bir eğitim aldığınıza bağlı. Bu da eğitim aldığınız üniversiteye.

İnşaat Mühendisliği bölümünü bitiren herkes diplomasını alıyor. Dediğim gibi o kadar çok diploması olan var ki; önemli olan diplomanın yanında, 4 sene boyunca neler kazandığınız. Bunun için ise çok değerli ve inanın çok çabuk geçecek 4 seneniz var. Hiçbir zaman ertelemeyin. Yapmanız gerekeni hemen yapın. İnanın bugün, yarınkinden daha çok vaktiniz var.

Üniversiteye kayıt olur olmaz yapacağınız ilk iş İnşaat Mühendisler Odası gençlik kollarına ve okulun mesleki kulüplerine üye olun. Oda ve kulüplerin, seminerler, kurslar, teknik geziler vb. her türlü imkanından faydalanın. Size tavsiyem, kulüplerin, derneklerin siyasi faaliyetlerine çok fazla eğilim göstermemeniz. Herşey olması gerektiği kadar olsun. Bu konuda sıkıntı çekmiş o kadar çok arkadaşım oldu ki…  Neden orda olduğunuzu unutmayın der ve konuma devam ederim. Oda ve kulüplerde edineceğiniz çevre de ileride sizin için bir artı olacaktır. Mümkün olduğunca çevre edinmeye çalışın. Bu da dediğim gibi üyesi olduğunuz kulüpler, dernekler, katılım gösterdiğiniz mesleki faaliyetler, seminerler ile mümkün olacaktır. Mezun olduğunuz zaman, hatta belki de olmadan, mesleki çevrenizin faydasını görecek ve bana hak vereceksiniz.

Erasmus vb. yurt dışı eğitim, staj gibi fırsatları mutlaka kovalayın ve mümkünse yakalayın. Ne zaman olduğunun önemi yok. Ders programlarınızı ona göre ayarlayın ve bir dönem hatta olursa iki dönem  gidin. Fırsatı yakaladığım halde bazı özel nedenlerden dolayı gidemedim. Neleri kaçırdığımın farkındayım. En başta kazanacağınız özgüven, yurtdışı tecrübesi ve dil. Ayrıca orada alacağınız farklı tarzdaki eğitimin size getirileri de olacaktır.  Bunu gidenlerden fazlasıyla görüyorum. İnanın Avrupa’da bize göre çok daha ileri düzeyde eğitim var ve kaliteli bir üniversitede eğitim fırsatı yakalarsanız bu sizin yararınıza olacaktır. Farklı bakış açısı kazanacak, mesleki ufkunuz genişleyecektir. Son sene Erasmus’a gidip, yüksek lisans için de orada kalan ve kendisine güzel bir kariyer yolu çizenler de var. Bence Erasmus, üniversite öğrencisinin sahip olduğu en önemli fırsatlardan birisi. İyi değerlendirin ! Gezip görme olarak görmeyin sadece olayı, gezin, görün elbette ama saydığım artıları kazanmadan dönmeyin.

Dil demişken, dil, dil, dil ! diyorum. İngilizce artık yabancı dilden sayılmıyor bile bazı yerlerde. İngilizce bildiğiniz kabul edilerek ikinci yabancı dil isteniyor. Hatta mümkünse, dile yeteneğiniz var ise 3. dili düşünün. Çalışacağınız şartlara bağlı belki de hiç lazım olmayacak diyenler olacaktır. Haklılar da. Ama İngilizce ve sektörde çok aranan ikinci bir dil  ( tercihen Arapça, Rusça) bilen bir inşaat mühendisinin sırtının yere geleceğini sanmıyorum. Hatta çok iyi yerlere gelmesi de büyük bir ihtimaldir. Her meslekte bu böyledir. Sırf dil bilmeniz çok iyi pozisyonlarda çalışmanız için yeterli sebeptir. Akademik kariyer için de yabancı dil büyük önem taşımaktadır. Pek çok saygın üniversitede yabancı dil koşulu vardır.  Yurtdışı kariyeri için yabancı dil şarttır. Uluslararası alanda çalışan saygın firmalar yine yabancı dil aramaktadır. Dediğim gibi, yabancı dil önemsiz bana hiç lazım olmadı diyenler olacaktır. Kendilerince doğru bir tespit. Yabancı dil olmazsa olmaz değil. Ancak yabancı dilin size açacagı kapıları düşünün! En azından İngilizce’yi üniversiteyi bitirmeden halledin. Sonra bunun için geç olabilir. Mesleki ingilizce dergileri, yayınları, tezleri vb takip edebilirsiniz. Hem sektörü takip eder hem de mesleğiniz ile ilgili yabancı terimlere de aşina olursunuz. Yüksek bir kariyer hedefiniz var ise, dil kaçınılmaz bir şarttır diye düşünüyorum. Boşuna dememişler bir lisan bir insan, iki lisan iki insan !

İnternet, size en yakın olan bilgi kaynağınızdır. Bunu iyi kullanın. İnternette pek çok sektörel siteler, e-dergiler mevcut. bunları takip edin. Bununla ilgili de bir yazı yazacağım, web dünyasındaki inşaat sitelerine dair bir rehber hazırlayacağım. Bunun dışında mesleğiniz ile ilgili resmi kurumların siteleri de sizin için faydalı olacaktır. Fırsatınız oldukça bunları takip edin. Gördüğünüz her mesleki siteyi yer imlerinize kaydedin. Vaktiniz oldukça güncel konulara bakın. Sektörden uzak kalmayın, hatta her geçen gün daha da yaklaşın. Bunun dışında mesleki dergilere abone olun.

Okuyun, izleyin, öğrenin ! yukarıda yazdığım gibi, sektörden uzak kalmayın. En son inşaat teknolojilerinden haberdar olun. Her gün bir öncekini unutturacak, yok artık ! dedirtecek mega yapılar inşaa ediliyor.  Yeni malzemeler üretiliyor. Bunları takip edin. Yapı fuarlarına katılın. Ufkunuzu genişletin. Neler yapılabildiğini görmek, neler yapabileceğinizi görmek demektir. Bu mesleğin tozunu yutmuş insanların kaleminden dökülenleri okuyun.

Teknik gezilere mümkün olduğunca katılım gösterin. Unutmayın, iş hayatına atılınca sizden ilk isteyecekleri tecrübe olacaktır. Mezun olurken stajlarınız ve teknik geziler dışında tecrübeniz olmayacak. Katıldığınız tüm staj ve teknik gezilerden olabildiğince fazla faydalanın. Öğrenci dilinde tabir ettiğimiz şekilde naylon staj yapmayın!  Stajlar ve teknik geziler, hem iş hayatına ısınmanız ve işlerin uygulamada nasıl gittiğini görmeniz açısından, hem çevre edinmeniz açısından önemlidir. Ayrıca mühendisken soramayacağınız soruları sorabileceğiniz bir ortamdır.

Program öğrenmek için çok acele etmeyin. Lisan eğitimi boyunca zaten ister istemez Autocad’i bir inşaat mühendisine yetecek kadar öğreniyorsunuz. İleride çizeceğiniz yola göre gerekli programları öğrenirsiniz. Autocad ve Ms Office programlarını kullanabilecek kadar öğrenmeniz yeterli. Ancak teknik şartnamelere, yönetmeliklere aşinalığınız olsun. En azından derslerde zorunlu olarak kullandığınız bilgileri arkadaşlarınızdan değil de bakarak kendiniz bulun. Neyi nerede bulacağınızı bilirsiniz. Bu şartnameler, yönetmelikler yapacağınız işin kurallarıdır, kanunlarıdır. Fransız kalmayın.

Size üniversitenin önemi yok, önemli olan iş hayatı diyenler çıkacaktır. Onlara ” Mühendis ile işçinin farkı nedir ? diye sorun. Neyin niçin yapıldığını üniversitede, nasıl yapıldığını iş hayatında öğrenirsiniz. Neyin nasıl yapıldığını işçi de bilir. Bu nedenle mesleki derslerden almanız gerekenleri alın. O teorik bilgileri iş hayatındaki uygulamalar ile birleştirdiğiniz zaman, bir probleme çözüm üretebildiğiniz zaman mühendis olduğunuzu hissedeceksiniz.

Kendinizi okula kaptırıp sosyal hayattan uzaklaşmayın. Sosyal hayatı kaybederseniz çok şeyi kaybedersiniz. Özellikle ilk iki sene o kadar boş, birşeyler yapmak için o kadar müsait ki.Bunun bilincinde olun. İlk yaz tatilinizde muhtemelen zorunlu staj yapmayacaksınız. Bu hayatınızın en uzun son yaz tatili olacak. Bunu bilerek değerlendirin. Bence maddi durumunuz var ise Work and Travel ya da Interrail  gibi imkanları değerlendirin. gidin gezin görün. Bu mesleki açıdan bir tavsiyem olmasaa da, bence kesinlikle değerlendirilmesi gereken bir konu. Sadece mesleki gelişim değil, kişisel gelişim de gereklidir birşeyler için. Bu tür faaliyetler inanın bana size çok şey katacaktır. Mesleki açıdan değil, sosyal açıdan.  Bu kadar uzun son yaz tatiliniz, unutmayın. Gönüllü staj yapmayın bence. Daha erken ve bunun için istemediğinz kadar zamanınız olacak. Sosyal aktivitelere önem verin. Okulunuzda ya da çevrenizdeki diğer sosyal aktivitelere katılın, mesleki olmayan kulüpler ile de ilgilenin. Başka becerileriniz de olsun. Ülkemizde olmasa da Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde bu konuya önem verilmektedir. Sadece sayısal beceriler değil, sosyal beceriler de dikkate alınmaktadır. Bence öyle de olmalıdır. Kitapların, projelerin, mesleğin içinde boğulmayın. Sosyal zenginliğin de getirisini hayatınız boyunca hissedeceksiniz.

Açık öğretim tavsiye etmiyorum. Çok düşündüm çok araştırdım ve okumamaya karar verdim. O kadar vaktiniz varsa yabancı dile yoğunlaşın, mesleki eğitimler alın.

Yan dal imkanınız var ise değerlendirebilirsiniz. Ben yan dal yapmadım pişman değilim ama yapanlar da inanın faydasını görüyor. Ancak mesleğiniz ile alakalı alanlarda yapın. Bir inşaat mühendisinin, harita, elektrik, makina mühendisliği ya da mimari gibi  alanlarda yapılan çalışmalarda fikir ve söz sahibi olabilmesi bence onun için bir artıdır ve bu ileride kariyer yarışında bir tercih sebebi olabilir. Bu konuda, yan dal yapan büyüklerinizden tavsiye alın.

Aynı şekilde yüksek lisansa karar vermeden mutlaka yapan ve yapmayan büyüklerinize danışın, iyice araştırın. Ben akademik kariyer düşünmedikçe çok gerekli olmadığını düşünüyorum. Yapıp da faydasını görenler elbette var ama iki senelik bir emekten bahsediyoruz. Gelecekte olmak istediğiniz yeri iyi düşünün, orada yüksek lisansın ne kadar yerinin olduğunu da. Ona göre kararınızı verin.

Açıköğretim olsun, yüksek lisans olsun, çift anadal olsun… tekrar diyorum, bunların hepsi bir emektir. Bir süreçtir. Elbette fazla bilgi göz çıkarmaz. Her bilgi fikir sahibi olma, söz sahibi olmak demektir. Ama her bilgi bir uğraş ile gelir. Gerekli uğraşlara girin. Önce yolunuzu çizin. İleride gerçekten işinize yarayacak şeylere emek sarfedin. İleride emeklerinizin boşa gittiğini düşünmek de, keşke şu işe de zaman ayırsaydım demek de kötü olacaktır. Ben yolumu çizdim. Ben kariyer hedefimde tüm bunlardan daha önemlisi yabancı dili gerekli gördüm. Ben tüm bu saydıklarımı değerlendirdim ve bunların yerine İngilizce’nin yanına ikinci hatta üçüncü dil öğrenmeyi seçtim. Önce yolunuzu çizin daha sonra karar verin.

 

Son diyeceğim, yürümek olduğunuz yoldan daha önce geçenlere mutlaka danışın. Her tavsiyelerini altını çizerek dikkate alın. Sizden daha tecrübeli gördüğünüz herkesten bir tavsiye koparmaya çalışın. Bunlar geleceğiniz şekillendirmenizde size yardımcı olacaktır. Bu yazıyı buraya kadar okumuşsanız, zaten buna niyetlisiniz ve yapacaksınızdır. Yapmazsanız bir o yana bir bu yana, rotayı tutturamadan gidersiniz ve yolun sonu görünmez. Geleceğinizi şekillendirirken gerçekçi olun. Bu nedenle sektörden uzak kalmayın diyorum, kariyer hedefleriniz sizi kör etmesin. Hayal kurmak iyidir ancak hayalci olmak kötüdür.  Çok iyi yerlere gelmiş mühendisler gibi, karın tokluğuna çalışan mühendislerinde varlığını unutmayın. Devlet olsun, özel olsun, şantiye olsun, ofis olsun, betonarme olsun, çelik olsun  tüm iş imkanlarını araştırın, değerlendirin. Kendinizi iyi tanıyın, hedeflerinizi iyi koyun ve bu yönde emin adımlar ile ilerleyin. Bu konuda da şu yazımı okumanızı tavsiye ederim: Özel mi ? Devlet mi ? 

Unutmadan… Başarılı insanların hayatlarını okuyun, inceleyin ve görün: Hiçbir merdiven, eller cepte çıkılmaz!

 

Aykut ÖZDEMİR
İnşaat Mühendisi

 

İmza atmadan önce, getireceği parayı değil götüreceği canları düşünün!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu içeriği faydalı bulduysanız, sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak daha fazla kişinin faydalanmasına yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca eklemek veya düzeltmek istediklerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Böylece fayda değeri daha yüksek bir içerik oluşmasına siz de katkı sağlayabilirsiniz.

Yorum Yap

Yorum Yap

Yorumlar (51)

  1. Elinize sağlık sonuna kadar okudum çok yararlı bilgiler var.

  2. Sagolasın.yolumu bulmama yardımcı oldun.

  3. yazınızı sonuna kadar okudum insanlara faydalı şeyler okutmaya çalışıyorsunuz. Sizde bunun karşılığını alırsınız.

  4. Muhammed AKÇAY 12 yıl önce

    Tecrübelerinden yararlanacağım insanları dinlemeye önem veren birisi olarak sizi takip etmeye devam edeceğim. Merakla yeni çalışmalarınızı bekliyorum saygılar.

  5. Merhaba,

    İletişim sayfasından da sormuştum ama buradan sormak daha doğru geldi nedense bir konuda yardımınıza ihtiyacım var.

    Ben ilk senenin verdiği rahatlıktan dolayı sınıfta kaldım zaten bunu bilerek yaptım çünkü sınava hazırlık dönemim zor geçti o stersi üzerimden atmak için böyle bir tatil gerekliydi. Bir dönem boyunca sadece 1 ders alacam ve bu boş vaktimi değerlendirmek istiyorum sizce ne yapmalıyım ? Ben autocad netcad vs gibi kurslara başlayıp kendimi geliştirmek istiyorum bunu yapabilirsin diyorsanız hangi programları almalıyım ? Yada bunun dışında şunu yaparsan daha mantıklı olur gibi bir düşünceniz varmı ? Şuan üst sınıflarda okuyan arkadaşlarım çizim yaparak hem kendini geliştiriyor hemde öğrenciye göre yüksek miktarlarda para kazanıyor. benim paraya ihtiyacım yok ama sektöre erken atılmak adına böyle bir şey yapabilirim sizin düşünceniz benim için çok belirleyici olacak :)

    • Merhaba,
      Geç yazdığım için kusura bakmayın, işlerin yoğunluğundan internete pek vakit ayıramadım şu dönemlerde. İlk olarak şunu söyleyeyim, paraya ihtiyacın olsun olmasın, iş öğrenmek adına da olsa çalışma! Neden ? Benim de çalışan arkadaşlarım vardı, çalıştıkları iş de yarım yamalak oluyordu aldıkları eğitim de. Paraya ihtiyacın yoksa zaten çalışmana gerek yok, paraya ihtiyacın varsa da başarılı öğrenciler için pek çok burs imkanı var. Aile gelirinden fazla burs alan arkadaşlarım vardı benim. Bu şartlar altında bence para için çalışmak gereksiz. Elbette işi öğrenmen lazım. Özellikle mühendislikte, mezun olunca sudan çıkmış balık gibi oluyor insan. Bunu da en güzel atmanın yolu, daha öğrencilik döneminde mesleği tanımak, çalışmayı hedeflediğin alanda işler nasıl yürüyor öğrenmek. Bu da en güzel, teknik gezi, staj dönemlerini verimli geçirerek oluyor. 3 yaz staj yapsan ve stajlarını gerçekten verimli geçirsen bence bu ilk etapta yeterli. Zaten eğitim öğretim sürecinde katılacağın seminerler, teknik geziler, fuarlar vsvsvs. her bir faaliyetin yeni faaliyetlere kapı açacak ve ister istemez kendini sektörün içinde bulacaksın. Yeter ki aktif ol. Ama bu demek değil ki illa çalış. Çalışmaya neden bu kadar karşıyım, çünkü henüz öğrencisin. İş hayatında yapamayacağın pek çok şey için şu an fırsatın var. Hem mesleki , hem de sosyal anlamda kendini geliştirebilmen için çokca vaktin var. Yabancı dil öğrenmek için, Avrupa’yı gezmek için, herhangi bir spor, sanat vb. bir alanda kendini geliştirmen için, mesleki pek çok fuarı gezebilmek, seminerlere katılabilmek için, inşaa edilen büyük projeleri gezebilmek için.. ve daha pek çok şey için… Bu zamanı part-time bir işte fotokopi çekerek ya da tüm gün autocadde çizim yaparak geçirmeni istemem şahsen. Program öğrenmek için de acele etme. Yazımda da bu konuya uzun uzadıya değindim. Autocad, excel vb. hem okul hem meslek hayatında vazgeçilmezdir bunları iyi bil ama diğerleri için doğru zamanı bekle. Mesleki gelişimin için pek çok şey var, bunlarla uğraş. Sosyal hayatına da önem ver. İyi bir mühendis olmak için önce iyi bir insan olmalısın. Şuan işin çalışıp ekmek parası kazanmak değil, şu an işin kendini iyi bir mühendis adayı olarak yetiştirmek. Mezun olduktan sonra bitmek bilmeyen bir iş hayatı seni bekliyor :) İnan iş hayatına ısınmak için daha çokca vaktin olacak. Bence zamanını ofiste öldüreceğine dediğim faaliyetlerle geçirirsen inan senin için daha faydalı olacak. İş hayatına atıldıgında elinde 3-5 aylık ofis tecrübesi yerine çok daha değerli ( hem senin hem karşındaki için ) şeyler olacak. Çünkü o tecrübeyi edinmek için ileride vaktin olacak ancak şuan vaktin olan pek çok şey için vaktin olmayacak. Bunun en güzel örneği benim, iyiki part-time çalışmak yerine ikinci yabancı dile başlamışım, iyiki teknik gezilere, seminerlere, yapı fuarlarına gitmişim, pek çok yapıyı inşaat halindeyken gezip görmüşüm bunların sayesinde pek çok tecrübeli inşaat mühendisi ile tanışıp fikir edinmişim, özellikle mesleki derslerime daha sağlıklı vakit ayırabilmiş ve mühendislik eğitimimi eksiksiz alabilmişim, iyiki bir yandan da İstanbul’un tadını çıkarmışım … :)

      Başarılar…

  6. Birçok mühendisle tanıştım ve onlarda gördüğüm temel eksiklik ( alan bilgileri hariç ) iletişim problemleri idi.Bence bir mühendis ne kadar sayısal alanda başarılı olursa olsun bunu günlük hayata uygulamak için yeterli dile,dil hakimiyetine sahip olmalıdır.Şimdi sizde görüyorum ki gerçekten bunu da layıkıyla başarabilmiş kişiler varmış.Dili o kadar etkili kullanıyorsunuz,aklınızdan geçeni aynen karşınızdaki kişiye aktarıyorsunuz bunu için öncelikle sizi tebrik ederim.Şimdi soracağım konuda fikirlerini çok merak ediyorum.Benim için düşünceleriniz gerçekten önemli.İnşaat 2.sınıf öğrencisiyim ve yazılarınızı okuyana kadar not ortalamasının benim için üniversite en önemli şey olduğunu düşünüyordum.Bu yüzden gerçekten çok çalıştım ve 3.9 ortalama yaptım.Ama şimdi çelişkilerim var.Acaba biraz daha ikinci plana mı atmalıyım ortalamayı,daha çok mesleki bilgi mi edinmeye çalışmayalım ? Ve birde çok merak ettiğim iş hayatında mezuniyet derecesinin( not ortalamasının) gerçekten bu kadar çalışmamıza değecek bir boyutta etkisi var mı ? Yoksa sadece cv mizde parlak bir rakam olarak kalır mı ?

    • Merhabalar

      Teşekkür ediyorum. Sorunuzun cevabına gelirsek, not ortalaması önemsiz denemez. Söz konusu 3,9 gibi bir ortalama ise, bu sadece çok ders çalışmanın değil, zekanın da göstergesidir diye düşünüyorum, öncelikle bunu belirteyim. Ancak ilk cümlenizde de yazdığınız gibi, sayısal zeka başarıya yetmiyor. Çok zeki, ama konuşamayan, iş yapamayan, yaptıramayan o kadar çok kişi var ki piyasada, bu da ayrı konu. Nor ortalaması kişiyi bir yere kadar getirir. Mülakatta iyi izlenim verdirir, başvurularda bir adım öne geçirir, iyi bir ilk intiba sağlar. Bence bu kadar. Bu nedenle not ortalamasının çok çok önemli olduğunun düşünmeyin. Not ortalamasının sizi götürdüğü yerden sonrasında, başka yetkinliklere, donanımlara ihtiyacınz olacak. Bu yetkinlik ve donanımların pek çoğu da üniversite sıralarında kazanılmalı. Yazımda uzun uzadıya bahsettim. Yüksek ortalama ki o ortalama ile okul 1.si olursunuz herhalde, önemli bir referanstır dediğim gibi ama o referans bir yere kadar size destek olur. Not ortalamsı dışında, gerek bir insan olarak, gerekse bir mühendis olarak boşsanız, teorik bilgilerin dışına çıkamamış, mühendislik genel kültürü kazanamamış, sosyal bir birey olamamışsanız, not ortalamasının o zaman hiç bir önemi olmaz. Ancak söz konusu yetkinlik ve donanımlara sahipseniz not ortalaması o zaman değerlenir, size seçkinlik katan bir faktör haline gelir. Bu nedenle dengeyi biraz sağlayın derim. Yanlış anlaşılma olmasın, bu “dersleri boşlayın” demek değil! O kitaplarda öğreneceğiniz çok şey var, lisans eğitiminde verilen yapı bilgisini mümkün mertebe öğrenin. Ancak kitabın dışında da öğrenmeniz, edinmeniz gereken çok şey var.

      Başarılar…

  7. Çok teşekkür ederim..Merak ettiğim bir konu da yüksek lisans aslında.Yüksek lisan yapmalı mıyız? ne gibi avantajlar sağlar bize yüksek mühendis olmak? eger yapacaksak çalışırken mi yapmak daha mantıklı yoksa bitirip iş hayatına öyle mi atılmalı açıkçası bu konuda fikirlerinizi merak ediyorum..

    • Yüksek lisans yazımda bahsettiğim gibi tamamen kişinin kariyer hedefleri ile bağlantılı bir tercih meselesidir. Ben akademik kariyer düşünülmediği sürece, iş hayatına atıldıktan sonra yapılması taraftarıyım. Neden diye soracak olursan, mevcut eğitim sisteminde öğrencilerin %95 i kendisine bir hedef belirleyemeden mezun oluyorlar ve karşılarına çıkan herhangi bir iş fırsatını, hedefleri dahilinde olup olmadığına bakmadan giriyorlar. Piyasayı tanımak, iş hayatının şekillenmesine göre kariyer hedefi oluşturmak daha mantıklı geliyor bana ve bu doğrultuda yüksek lisans yapmak. Bunun dezavantajı nedir, iş hayatına başlamış, iş düzenini kurmuş birisinin tekrar eğitime dönmesi zor olacaktır. Kendimden örnek vereyim. Okurken yüksek lisansı hiç düşünmedim, en azından mezun olur olmaz. Çünkü kendime uzmanlaşacak bir alan seçememiştim açıkcası. Emin olmadığım bir alanda uzmanlaşmak da mantıksız geliyordu bana. İş hayatına atıldım ve söylediğim gibi karşıma çıkan fırsatlardan şartları en uygun olanı değerlendirdim. Betonarme yapılarda şantiyeci olarak kendimi yetiştirdim. Şimdi, mba yapmak gibi düşünceler var aklımda yurtdışında. Zamanım ve yeterli maddi kaynağım olursa. Yurtdışı eğitimi gerçekten ileri kariyer için önemli bir deneyim. Türk ceo profilleri incelenirse pek çoğunun geçmişinde yurtdışı eğitimi olduğu görülür. Hem mesleki, hem sosyal hem de yabancı dil açısından çok şey katacağını düşünüyorum bana. Bu tarz bir eğitim ile yöneticilik vasıflarımı geliştirerek, bu vasıflarımı şantiyelerde edindiğim iş tecrübesi ve mühendislik bilgileri ile birleştirip iyi bir yönetici olmak istiyorum. İleriye yönelik hedefimi belirledim ve şimdi gerek iş hayatımı, gerek alacağım eğitimi buna göre şekillendirmek istiyorum. Tabi iş hayatından zaman ayırabilirsem ( Bu da dediğim dezavantajı). Eğer tutupta mezun olur olmaz deprem mühendisliği, deniz yapıları mühendisliği ya da karayolları mühendisliği gibi benimle alakasız alanlar üzerine yüksek lisansı yapmış olsaydım, bu hedefim için zaman kaybından başka birşey olmayacaktı bence ki pek çok mezun henüz iş hayatına atılmadığı için tam anlamıyla bilgi sahibi olmadığı alanda uzmanlaşıyor ve belki de aslında hiç istemediği bu alana yönelerek çalışıyor. Şuan elimde kullanmayacağım bilgiler yerine 2 senelik tecrübe ve 2 senelik zaman kazancı var. Daha doğru kariyer hedeflerim var. Yüksek lisans ya da daha farklı eğitimler alacaksam bunların tercihini mantıklı şekilde yapabilecek kadar bakış açım var. Umarım anlatabilmişimdir.

      Başarılar dilerim.

  8. güzel şeylerden bahsediyorsunuz iyi

  9. Muhammed Dalkılıç 11 yıl önce

    öncelikle bu gibi paylaşımlarınız için çok teşekkürler… yazdığınız yazılar oldukça yerinde ve öğretici biz gençleri böyle bilgilendirenlerin sayısı arttıkça bu meslek daha ileri seviyelere eski formuna kavuşacaktık.. Benim size 2 sorum olacak..
    1. Faydalabiliceğimiz dergiler nelerdir?
    2. Çevremden de duyduğum kadarıyla mühendisler mimarlarla çok iyi anlaşamazlarmış bunun nedeni nedir. Siz meslek hayatınızda böyle bir durumla karşılaştınız mı?

    • Merhabalar

      Öncelikle öğrenci olduğunuz için, İMO’nun ücretsiz dergilerini tavsiye edebilirim. Bunun dışında eğer Arkitera’nın bir yayını varsa tavsiye edebilirim. Yine Yapı Endüstri Merkezi (YEM) in de yayını olması lazım yanlıi hatırlamıyorsam. Aslına bakarsanız artık her türlü bilgiye internet üzerinden ulaşıldığı için dergiler çok rabet görmüyor. http://www.insaatgundemi.com sitesini de tavsiye edebilirim sektörü takip etmeniz açısından.

      İnşaat mühendisleri ile mimarlar arasındaki anlaşmazlık şu şekilde anlatılabilir aslında : Mimarların estetiği, mühendislerin işe imalat hızı, kolaylığı ve ekonomiyi düşünmesinden dolayı ters düktükleri olabilir, gayet normaldir ve estetik ile ekonomiyi dengeleyebilmek açısından olması gereken bir durumdur.

  10. Öncelikle paylaşımlarınız için teşekkürler.Yazılarınızı takip ediyorum ve karar veremediğim bir konuda sizin fikrinizi merak ediyorum.1. sınıf öğrencisiyim ve not ortalamam gayet iyi.Danışman hocam çift ana dal programını önerdi.Biraz arastırdım gayet faydalı aslında ama bu mutlaka benim alan notlarımda biraz düşüşe neden olacak.Buda beni düşündürüyor yüksek ort. ile mi mezun olmaya calısmalıyım yoksa bir diploma daha almak mı benim için faydalı olur? Yaparsam hangi dalı seçmeliyim? Jeolojiye biraz ilgim var ama daha çok işimize yarayacak bir alan var mı sizce ? Şimdiden teşekkürler..

    • Merhaba

      Eğer yapmak istiyorsan, denemekte zarar yok. Yap ya da yapma diyemeyeceğim, zaten yazıda nasıl bir düşünce yolu izlemenizi tavsiye ettiğimi detaylı bir şekilde açıkladım. Bu doğrultuda bunun kararını siz vereceksiniz. Dediğim gibi yapmaya karar verirseniz, not ortalamasını düşünmeyin, deneyin. Baktınız götüremiyorsunuz, devam etmezsiniz. İllaki düşüşler olacaktır notlarda ama bunun ne derecede olduğu önemli. 2. bölümü de bitireyim diye hazırkinden olanlar da olabiliyor elbette.

      2. lisans dalı olarak, başta mimarlığı tavsiye ederim. Size en yakın olan ve en çok işinize yarayacak olan bölüm mimarlıktır, sizi en çok zorlayacak olan da.. Hem inşaat müh. hem mimarlık bölümünü bitirmek hayli zordur ama yapan pek çok örnek de var. Bunun yanısıra, makina, elektrik, harita müh. gibi inşaat sektörü ile yaından alakalı olan bölümleri tercih edebilirsiniz.

      2. bölüm bitirmenin meslek hayatında faydasını görmek isterseniz, bölümleri hakkını vererek bitirmelisiniz. 2 bölüme de anadalınız gibi sarılmalısınız ileride o işi yapacakmış gibi o alanda kendinizi geliştirmelisiniz. Bitireyim de nasıl biterse bitsine dönerse olay, zamanınıza, emeğinize yazık olur ki böyle olması da büyük bir olasılık. Bu açıdan, doğru kararı vermek ve 2 bölüm okurken doğru tercihler yapmak için mutlaka karar verdiğiniz tercihi önceden yapan büyükleriniz ile de konuşun.

      Başarılar dilerim…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir