İlginizi Çekebilir
  1. Ana Sayfa
  2. Öğrenci, Staj ve Yeni Mezun
  3. Yeni Mezun İnşaat Mühendisi

Yeni Mezun İnşaat Mühendisi

featured


Olyeni mezun inşaat mühendisiayın Geçtiği Yer: İnşaat sektörü

Olayın Kahramanları : Yeni mezun inşaat mühendisi

Kimisi aile sektörü diye, kimisi duyduğu “iyi para var, müteahhit olur yolunu bulursun” gibi sözlerle, kimisi ise sırf puanı yetti diye seçer İnşaat Mühendisliği bölümünü. Kişisel bloguma o kadar çok mesajlar geliyor ki mühendis adaylarından, her birisi ayrı bir gelecek kaygısı taşıyor, her biri yukarıda saydığım gibi farklı sebepler ile farklı hayallerin, ideallerin peşinde.

Üniversite sınavları biter ve yukarıda saydığım farklı sebeplerden dolayı istemiş olduğunuz bölüme yerleşirsiniz. İyi ya da kötü, bir şekilde lisans eğitimi de biter ve diplomanızı elinize alırsınız. İşte, bu yazının esas hikayesi o zaman başlar.

 

İş Bulma Çabaları :

Diploma elinde, iş aramaya koyulur yeni mezun mühendis. Sektörde çevresi ya da şansı varsa işi kolaydır. Güzel bir işe girer, kendisini yetiştirmeye koyulur. İş hayatında pişme süreci başlamıştır.Ya yoksa? Piyasadaki yeni mezun avcıları ile tanışmasına hiçbir engel yoktur. Yapı ile alakası olmayan bazı denetim(!) firmaları ve güvenlik ile alakası olmayan bazı iş güvenliği(!) firmaları, kimi küçük taşeron ve müteahhitler, ekspertizler,  mühendis değil imza arayan herkes gözünü diker genç mühendislere. Maalesef bazı arkadaşlar da buna müsaade eder. Uyarı 1: Lütfen, ama lütfen! Siz inşaat mühendisisiniz, bunu basite almayın! Attığınız her imza, sadece bir binayı değil, içindeki onlarca, belki de yüzlerce canı taşıyacak. Dünya size medeniyet mühendisi derken, sizler medeniyeti katledenlerden olmayın! Katil olmayın. Bilmeden, etmeden imza atmayın.

Bir de maaş konusu var tabi ki, medeniyet mühendisi denilen mesleğin üç kuruş değeri yoktur yeni mezunsan. Maalesef piyasada çok komik rakamlara çalışan mühendis arkadaşlar var. Odalar bu konuda sessiz, ama siz sessiz olmayın. Evet belki de iş hayatında yenisiniz, bilmiyorsunuz, ama “mühendis” siniz. Bir mühendis kolay yetişmiyor, bunu en iyi siz biliyorsunuz. Geniş bir sektörde, önemli bir mesleğiniz var. Sırtınızdan servetler kazananların, sizi karın tokluğuna çalıştırmasına izin vermeyin. Bu trajkomik bir durumdur. Mesleğinizin, kendinizin değerini bilin ve bildirin.

Gerçi adamlar da haklı. Hem iş öğretecekler, hem de para verecekler, yok yaaa ! Oldu, başka ? Hele sen bir işi öğren, maaşı düşünürüz tekrar. Ha bir dakika, iş bilmiyorsun diye, şantiye şefliği yapamayacaksın da demedik hani. Koca mühendissin(!) imza da atamayacaksan ne yapalım diplomanı!

Size böyle diyecekler. Yeni mezun olabilirsiniz, tecrübesiz olabilirsiniz fakat bu bir değeriniz olmadığı, hiçbir katkınızın olmayacağı anlamına gelmiyor. Tekrar diyorum : Bir mühendis kolay yetişmiyor, değerinizi önce kendiniz bilin, sonra da bildirin.

“Yeni mezun şantiye şefi” etiketi, ve maalesef bu etiketi taşıyan pek çok arkadaş ( Bazıları da mahkemede, davaları sürüyor) Bilmediğiniz işin altına imza atmayın, sorumluluğunu almayın. Sicilinize de yazık olur, sorumluluğunu aldığınız milli servet olan yapılara da, en önemlisi o yapılara güvenerek başın sokan vatandaşlara da. Zaten işini düzgün yapan adam, işin sorumluluğunu tutup da işi bilmeyen birisinin imzasına, kontrolüne bırakmaz. Mantıklı düşünelim gençler…

Arkadaşlar, yeni mezunsunuz, daha öğreneceğiniz, tecrübe edeceğiniz çok şey var. Para mı ? Onu da kazanacaksınız. Acele etmeyin. Daha yolun başındasınız, kazanacağınız değil, kariyerinizin temelini sağlam atacağınız, güzel tecrübeler kazanacağınız işlere yönelin. 3 kuruş fazla kazancağım diye, sicilinizi kirletmeyin, katil olmayın. Sizi değil, imzanızı isteyenlerin ekmeğine bal sürmeyin. Siz mühendissiniz. O  imzayı, o diplomayı kolay almadınız. Hakkını verin. Layıki ile taşıyın unvanınızı. “Nasıl başlarsanız öyle gider.” Bunu unutmayın. Size tercih bırakmayanlara inat edin. Kendimden örnek vereyim, 5 ay işsiz kaldım mezuniyetten sonra. Şimdi ise gayet iyi şartlarda çalışıyorum. Çok güzel tecrübeler edindim, edinmeye devam ediyorum. Yukarıda saydığım tekliflerden onlarcasını aldım. Önüme gelen ilk işe atlasaydım da şantiye şefi olsaydım ve imzam ile para kazansaydım ne olacaktı ? Akıllı olun, dediğim gibi  işini düzgün yapan hangi firma daha iş hayatına yeni atılmış genç mühendise bırakır tüm sorumluluğu, işi. Ya da sen gelmesen de olur diplomanı yolla, arada imzaya gelirsin diyen firmaya girsen ne olacak ? Ne öğreneceksin ? Ne kazanacaksın ? Sabredin, sürekli kendinizi geliştirin. Siz iyi olun, iyi olan sizi bulacaktır.

Kimileri yüzme derin suda öğrenilir derler. Ben de diyorum ki, yüzmeyi bilmeden derin suya girersen boğulursun !

 

Mühendis Olma Çabaları :

Kafamıza yatan bir işte karar kıldık, anlaştık ve başladık. Burada yolumuz 2 ye ayrılıyor, büro ya da şantiye. Neresi olursa olsun basit işler yapacaksınız. Bunlar size angarya gelip sizi üzmesin. Evet, belki 2 yıl hatta 6 ay sonra aynı işleri sıkıla sıkıla yapcaksınız ancak şuan bunun zamanı değil. Fotokopi dahi çekseniz, fotokopi çekerken dökümanlara karşı kazandığınız aşinalık bile bir tecrübedir. Herşeye bu gözle bakın. Size ayak işleri gelen bu işler, ofiste size gereken bilgisayar programlarını öğrenmenize, pratik bir şekilde kullanabilmenize yardımcı olacak, ileride bol bol haşır neşir olacağınız, sorumluluğunu alacağınız önemli evraklara aşinalığınızı artıracaktır ve ileride o dökümanlar önünüze gelince bu ne demeyeceksiniz. Bu sadece bir örnek. Herşeye böyle yaklaşın, ne görsem, ne bilsem, ne duysam kar deyin. Gözünüz bilgisayardayken kulağınız dışarıda olsun. Duyduğunuz her kelime tecrübedir. İşler nasıl yürüyor bileceksiniz ki, ileride o işleri siz yürütebilesiniz. Bu da ilk başta daha basit işleri hallederken bir yandan edineceğiniz tecrübe ile olacaktır.

Diğer alternatifiniz ise şantiye. Yukarıda saydığım herşey burası için de geçerli ancak burada başka durumlar da var. Büro da genelde iletişim içinde olacağınız kişiler teknik personeller ya da muhasebeci, sekreter gibi personellerdir ama şantiyede öyle değil. Şantiyede tekniker, formen ve işçiler ile iletişim için de olacaksınız. Burada davranışınız çok daha büyük önem arzetmektedir. Genelde yeni mezun arkadaşların dengesini kurmakta zorluk çektiği bu iletişim ağında, dengesizlikten doğan sıkıntılar yaşanır. Bu nedenle bu konu ile ilgili olarak ayrıca tavsiyeler vermek isterim.

Evet, bazı şeyleri gerçekten bilmiyorsunuz ve öğrenmeniz lazım. Ancak orada altınızdaki personellere iş yaptırma durumundasınız aynı zamanda bir yandan isterseniz mühendis olun, altınızda belki yaşınızdan çok inşaat geçmişi olan personeller var ve ondan da öğreneceğiniz çok şey var. İşte durum böyle olunca, dengeyi kurmak da zor oluyor. Şantiye ortamının farklı atmosferine yabancı olmak bu durumu daha da zorlaştırıyor. Peki ne yapmalı genç mühendis ?

Mesafeyi her zaman koruyun. Karşınızda iyi niyetli insanlar da olabilir, gençliğinizi  küçümsemeye çalışanlar da. Dediğim gibi yeri gelecek sizin altınızda çalışanlardan bir şeyler öğreneceksiniz. Ama her daim ne yapılacağını, son kararı siz vereceksiniz altınızdakiler değil. Şantiyeciliği, imalatı öğrenirken mesafeyi hep koruyacaksınız. Bir tavizde, bir yanlışta ipin ucu kaçar. İster 2 aylık ister 20 yıllık mühendis olun. Her zaman altınızdaki insanları dinleyin fikrini alın. Bilmiyorsanız sorun. Ama sorumluluğunuz ile alakalı son kararı siz verin. Bilmediğiniz durumlar olabilir, çözemediğiniz problemler olabilir bundan utanmayın. Şuan en iyi mühendis de bir zamanlar yeniydi ve bilmiyordu. Yanlış yaparak doğruları öğrendi. Problemlerle karşılaştıkça çözüm üretmeyi öğrendi. Bu durumlarda üstlerinize danışın.

Bu dediklerime dikkat ederseniz, yeni mezunluğun vermiş olduğu acemiliği daha rahat atarsınız üzerinizden. Ayrıca stajlarınızı naylon değilde, ciddi anlamda zaman ayırarak yapmanızı tavsiye ederim arkadaşlar. İş hayatındaki o ilk “sudan çıkmış balıklığı” orada atın üzerinizden. O zamanlarınız soru sormak için de, yanlış yapmak için de, “Ne oluyo ya” şaşkınlığını yaşamak için de en iyi fırsat.

İyi bir mühendis olmak, iyi bir yönetici olmaktan, işleri iyi planlamaktan ve planlara uygun olarak işi yürütmekten geçer. Bunları yapabilmek için de, altınızda çalışanlara her zaman hakim olmalısınız. Ne yaptığınızı, ne yaptırdığınızı bilmelisiniz.

Karamsar olmayın. Düşünerek, planlayarak atın adımlarınızı. Gözünüzü korkutmasın hiçbirşey. Bu yazıyı okumuşsanız zaten, geleceğinizi düşünen birisiniz ve geleceğiniz hakkında planlar yaparken, en doğru yolu izleyerek, sizin yolunuzdan daha önce gitmiş insanların tavsiyelerini alıyorsunuz demektir. Bu da başarının en büyük anahtarıdır.

Başarılı insanlar, 20 yıl sonra nerede olacağını şimdiden düşünen ve o yerde olmak için atacağı adımları planlayan insanlardır.

Başarılı insanlar “ En büyük başarısızlığın, denememek olduğunu” bilen insanlardır.

Bol şans…

 

Aykut ÖZDEMİR

Yeni Mezun İnşaat Mühendisi

 

 

Bu içeriği faydalı bulduysanız, sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak daha fazla kişinin faydalanmasına yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca eklemek veya düzeltmek istediklerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz. Böylece fayda değeri daha yüksek bir içerik oluşmasına siz de katkı sağlayabilirsiniz.

Yorum Yap

Yorum Yap

Yorumlar (32)

  1. Bu kadar akıcı bir yazı daha önce hiç okumamıştım.Çok iyi noktalara değinmişsiniz teşekkürlerimi borç biliyorum.Yazılarınızın devamını dilerim.

  2. Agzınıza sağlık Aykut Bey çok harika bir yazı bana çok şey kattı

  3. Vay be… Ben aslında İnşaat mühendisliği düşünmüyordum yani aslında aklımın bir köşesinde yer ediyordu ancak pek de sıcak gelmiyordu bana inşaat mühendisi olmak. Ancak yazınızı okuduktan sonra (bunu 18 yaşında ve ygsye girmiş biri olarak söylüyorum) inşaat mühendisi olmakta karar kıldım diyebilirim. Bir çok şeyi planlayarak yapmaya,planlı çalışmaya özen gösteriyorum ancak istediğim sonuçları alamıyorum.Umarım sonunda benim için hayırlısı olur,inşaat mühendisliği ünvanını kazanmayı hak ederim. Yazı için çok teşekkür ediyorum bir gencin kaderini değiştiridiniz :)

  4. yazınız için teşekkür ederim , tam yeni mezun sınıfına girmek üzere olduğum bu zamanlarda okuduğum için de mutlu oldum.

  5. kendi işini kurmak nelere bağlıdır?

  6. çok harika bir yazı çok teşşekürler aytınlatıcı ve yol gösterici bende böle bir şey arıyrdum.

  7. Aykut bey ağızınıza sağlık. bende yeni mezun sayılırım, okul sonrası direk askere gittim.şimdi bir yapı deneyimde işe başlamak üzereyim.sizinde dediğiniz gibi üniversite zamanı naylon stajlarla geçirmiş biri olarak ‘sudan çıkmış balık’ pozisyonundayım :) yana yakıla bişeyler okumaya geliştirmeye çalışıyorum;’telaşla’.. halen okumakta olan meslektaşlarıma benim yaptığım yanlışa düşmemelerini, yazdıklarınızı tekrar tekrar okuyup iyi anlamalarını tavsiye ederim. yoksa benim şuanki acı tabloyu yaşıyor olacaklardır :)
    saygılarımla

  8. Değerli kardeşim,
    çok yerinde ve değerli bilgiler vermişsin.Umarım senin gibi nice mühendis arkadaş , bilgi ve tecrübelerini bizlerle paylaşır.Doğrusu bana fayda sağladı diyebilirim.Sağol, varol…

  9. 2 yıllık mezunum. Askerliği saymazsak 1 yıldır iş bulamamış bir insanım. Benim durumumda olacak bazı arkadaşlar için eklemek istediklerim var.

    Öncelikle sektör size hibirşeye yaramadığınızı hissettirecektir. Bunu kabullenmeye çalışın. Kendinizi belediye işçileri maaşlarıyla bile mukayese edecek seviyeye geleceksiniz. Ben mühendisim bu paraya çalışmam tavırlarıyla ancak işsiz kalırsınız. Türkiyede eğer tanıdığınız ve çevreniz yoksa düzgün iş bulamazsınız. Bu, su kadar berrak bir gerçektir. Eğer yatkınsanız yabancı dil öğrenip yurtdışına gidin. Sistemli ülkeler daha güvenlidir.

    Mezun olduktan sonra aile ve arkadaş çevrenizden size yapılacak baskılara dayanamayacaksanız şimdiden mesleği bırakın. Mezun oldukan sonra işsizliğiniz uzun sürünce çevreniz “bak bizim erdal vardı karın tokluğuna çalıştı şimdi 30binlira maaş alıyor” “iş beğenmemezlik etme git çalış” gibisinden şeyler söyleyeceklerdir. Bunlara alışsanız iyi edersiniz.

    bu arada ben kendimi geliştirmemiş bir insan değilim. bu meslekte kendini geliştirmekten ziyade “yırtık” olmak gerekiyor. bu meslekte, altındakiler baban yaşında bile olsa otorite kurman için gereksiz yere ezme karakterini göstermen gerekiyor. Bunlar yoksa kardeşim ve eğer dönülmez ufkun akşamımdaysan kpss ye adam gibi çalışıp 95 alacaksın.

    İş beğenmediğim için işsizim. Mühendisim 25 yaşındayım ve hala babamın dükkanında çalılıp ekmek çıkartıyorum. Peki hepinizin babasının dükkanı var mı ?

    bu iş tek yönlü değildir. Özel sektörün zalimliğine devletin, serbest piyasa ekononisi ilkesinden taviz vererek müdahale etmesi şarttır. Sen ancak “ben mühendisim bu paraya çalışmam” diyerek açlıktan karnın guruldarken ego tatmini yapabilirsin.

    İyi günler.

    • Cok sert ya.ben 1.sinif ogrencisiyim henuz bolumle ilgili karasizligimdan oturu derslere kendimi veremiyorum .firat univ. Insaat muh okuyorum ve asil hayalim itu mimarlikti.bu yil tekrar sinava girecem.siz benim yerimde olsaydiniz hangi bolumu ve universteyi secerdiniz.ayriyeten yurt disi olarak hangi ülkeler tercih edilmeli sizce

  10. ömer selçuk 10 yıl önce

    çok isabetli bi yazı tebrikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir